Uzaydan çekilen ve kısa sürede milyonlara ulaşan yeni bir video, “Dünya düzdür” iddiasını savunanların argümanlarını bir kez daha sorgulatıyor. Görüntüler, gezegenimizin eğimini ve küresel yapısını net şekilde ortaya koyarken sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı.
Yeni Video Düz Dünya Tartışmasını Yeniden Alevlendirdi
Düz Dünya teorisyenleri, yıllardır Dünya’nın küre değil düz bir yüzeye sahip olduğunu öne sürüyor. Ancak bilim insanları ve astronomlar, bu iddiaya her defasında hem teorik hem de görsel verilerle yanıt veriyor.
Son olarak bir uluslararası uzay istasyonundan (ISS) elde edilen yüksek çözünürlüklü video, gezegenimizin eğimini tüm netliğiyle gözler önüne serdi.
Video, astronotların Dünya yörüngesindeki geçişleri sırasında çekildi. Görüntülerde:
- Dünya’nın atmosfer sınırı
- Ufuk çizgisi üzerindeki eğim
- Bulut hareketlerinin küresel dağılımı
- Güneş ışınlarının eğimli yansıması
net bir şekilde görülebiliyor.
Bilim İnsanları Ne Diyor?
Astrofizikçi Dr. Melih G. videoyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
“Bu görüntüler, sadece görsel kanıt sunmakla kalmıyor; aynı zamanda Dünya’nın dönüş hızı, kütleçekim etkisi ve gece-gündüz döngüsünün nasıl oluştuğuna dair verilerle destekleniyor. Tartışmaya kapalı, deneysel bir gerçekliğe işaret ediyor.”
Dr. G., bu tür videoların özellikle gençler ve öğrenciler arasında bilim farkındalığını artırdığını da belirtiyor.
Sosyal Medyada Tepkiler: “İnanmayanlar İçin Net Kanıt”
Görüntülerin yayımlanmasının ardından sosyal medyada özellikle TikTok ve X (eski adıyla Twitter) kullanıcıları arasında yoğun bir tartışma başladı. #FlatEarth etiketi kısa sürede trend listesine girdi.
Bazı kullanıcı yorumları şöyle:
- “Artık inkâr edilemeyecek kadar açık.”
- “Düz Dünya savunucuları şimdi bunu nasıl açıklayacak?”
- “Yine ‘lens eğriliği’ deyip geçerler, ama bu görüntüde o da yok.”
- “Dünya küre değilse bu eğim nereden geliyor?”
Bu yorumlar, hem bilim savunucularının hem de teorisyenlerin ilgisini çeken videonun kısa sürede viral olmasını sağladı.
Düz Dünya Teorisi Neden Hâlâ Tartışılıyor?
Bilimsel olarak defalarca çürütülmüş olmasına rağmen Düz Dünya teorisi, sosyal medya ve komplo kültürünün etkisiyle hâlâ belirli çevrelerde destek buluyor.
Teoriyi savunanlar genellikle:
- NASA’nın görüntülerinin sahte olduğunu
- Uzay yolculuklarının kurgudan ibaret olduğunu
- Dünya’nın aslında sonsuz bir düzlem olduğunu
öne sürüyor. Ancak bu iddiaların hiçbiri, fizik yasaları, gözlemsel veriler ve tarihsel ölçümlerle örtüşmüyor.
Görsel Kanıtlar Bilimsel Gerçekliği Pekiştiriyor
ISS gibi uzay istasyonlarından alınan görüntüler dışında, yeryüzündeki bazı deneyler de Dünya’nın küresel yapısını gözlemlemeyi mümkün kılıyor. Örneğin:
- Göl kenarında yapılan lazer deneyleri
- Yüksek irtifa balonlarıyla yapılan kayıtlar
- Uçak rotalarında GPS sapmaları
- Gölge ölçümleriyle elde edilen açı farkları
gibi uygulamalı yöntemler, düz yüzey iddialarını geçersiz kılıyor.
Eğitime Katkı: Bilimsel Gerçekler Nasıl Anlatılmalı?
Bilim iletişimcileri, bu tarz teorilere karşı “alaycı değil, öğretici” bir dil kullanılmasının önemine dikkat çekiyor. Özellikle okullarda ve genç kitleye yönelik içeriklerde:
- Deneysel verilerle gösterim
- Basit dil ve animasyon desteği
- Eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesi
gibi yöntemlerle bilimsel gerçeklerin daha güçlü biçimde aktarılması gerektiği vurgulanıyor.
